Velayet Hakkının Kapsamı ve Velayet Davası

Velayet hakkı ana babanın, kural olarak küçüklerin istisnai olarak da kısıtlıların bakım ve korunmalarının sağlanması amacıyla onların kişi ve malları üzerinde sahip oldukları görev, yetki ve hakların bütününü ifade eder.

Velayet hakkı, aralarında soy bağının bulunmasına bağlı ana babaya ait bir hak olarak sadece çocuklar üzerinde söz konusu olur. MK 335. madde uyarınca kural olarak ergin olmayan çocuklar, istisnai olarak da ergin çocuklar velayet altındadır.

Kural olarak evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Velayet hakkı evliliğin ölüm ile sora ermesi halinde sağ kalan eşe, boşanma ile sona ermesi halinde ise çocuğun kendisine bırakıldığı tarafa ait olacaktır. MK 182/I maddesinde velayetin taraflardan hangisine bırakılacağı hususunda hakime takdir yetkisi verilmiştir. Hakimi bağlayan tek husus, çocuğun üstün menfaatidir.

Boşanma kararı neticesinde çocuğun velayetinin ana veya babadan birine verilmesiyle diğer eşin çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı devam eder. Hakim boşanmaya karar verirken kendisine velayet verilmeyen tarafın çocuk ile ilişkisini de düzenlemek zorundadır. Hakim karar verirken çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından üstün yararını göz önünde bulundurmakla yükümlüdür. Bu hususta velayet hakkına sahip olmayan ana baba ile çocuğun görüşme süresini, yerini, tek başına mı veya refakatçi eşliğinde mi görüşüleceğini çocuğa faydalı olacak şekilde belirleyecektir.

Velayet hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı nitelikte bir mutlak haktır. Bu sebeple devredilemez, feragat edilmesi de mümkün değildir.

Ana ve babanın velayet hakkının amacına uygun kullanılmaması halinde, çocuğun korunması için kanunun öngördüğü önlemlerin yeterli olmaması halinde ana ve babanın velayet hakkının kaldırılması öngörülmüştür. Velayetin kaldırılması kararı ile birlikte velinin velayetten kaynaklanan hak ve yükümlülükleri sona erer.