Evlilik birliğini bir an önce sona erdirmek isteyen taraflar, boşanma davasının doğuracağı tüm maddi ve hukuki sonuçlar hakkında anlaşma protokolü düzenleyerek imza altına alıp mahkemeye sunarak bu yola başvurabilirler.

TMK madde 166/III’ e göre “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. “

Türk Medeni Kanunu’nda eşlerin anlaşmalı olarak boşanmasına karar verilebilmesi için bazı şartlar öngörülmüştür;

-Eşlerin en az bir yıl evli kalmış olmaları gerekmektedir.

-Boşanmaya ilişkin maddi ve manevi tüm hukuki sonuçlar hakkında hazırlanacak olan anlaşmalı boşanma protokolünü imzalayarak mahkemeye sunmaları gerekmektedir.

-Anlaşmalı boşanmak isteyen eşlerin davaya katılmaları zorunludur.

-Tarafların hazırlamış oldukları anlaşma protokolünün hakim tarafından uygun bulunması gerekmektedir.

  • YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2020/548E 2020/1743K Sayılı İlamı;

“Anlaşmalı boşanma davasından feragat, dava tarihinden önceki olayların affedildiği sonucunu doğurmaz. O halde, taraflardan biri feragatle sonuçlanan anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıalara dayanarak herhangi bir boşanma sebebine dayalı olarak boşanma davası açabilir. Açılan davada anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıaların da kusur belirlemesinde dikkate alınması gerekir.

  • YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2012/11337E 2012/19728K 12.7.2012 Tarihli İlamı;

“Davacı, anlaşmalı boşanma kapsamında dava açmış, davalı ilk celsede açılan davayı kabul ettiğini herhangi nafaka ve tazminat talebinin bulunmadığını belirtmiş, ancak hemen akabinde boşanmak istemediğini söylemiştir. Bu durumda anlaşmalı boşanma koşulları oluşmamış, dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanan boşanma davasına dönüşmüştür. Davalı kadının nafaka ve tazminat istemediğine dair beyanı anlaşmalı boşanmayı sağlamaya yönelik olup, davanın çekişmeli boşanma davasına dönüşmesi bu taleplerden feragat anlamına gelmez.”